Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Bayramlar ve Törenler

HIDRELLEZ

Mevsimsel geçiş törenleri, tüm toplumlar tarafından çeşitli şekillerde kutlanan, kökenleri çeşitli ritüeller, mitolojik veya dinsel birtakım uygulamalara dayanan ve insan ruhunun mevsimsel geçişle birlikte edindiği heyecanların bilinçli ya da bilinçsiz olarak dışa vurulduğu törenlerdir. Her millet asırlardır edindiği kültür birikimini bu törenler vasıtasıyla sergiler. Bizde de yazın başlangıcı, bolluk ve bereketin simgesi Hızır ve İlyas Peygamberlerin bir araya geldiği kutsal gün manasında kutlanan hıdrellez bunlardan biridir.

Hıdrellez kelimesi “Hızır ile İlyas” kelimesinin zaman içinde değişikliğe uğrayarak birleşik şekilde telaffuz edilmesiyle oluşmuştur. 6 mayıs Hızır ile İlyas’ın bir araya geldiği gün olup Makedonya, Kosova, Yugoslavya ve Türklerin hakimiyet sürmüş olduğu pek çok bölgede halk takviminde yaz mevsiminin başlangıcını ifade etmektedir. Aydın halk takviminde de yıl, kasım ve hıdrellez olarak ikiye ayrılmakta ve 5-6 mayıs hıdrellez olarak yazın başlangıcı anlamında kutlanılmaktadır. Kasım kış, hıdrellez ise yaz anlamına gelmektedir.

Hıdrellez kutlamalarında Aydın’ın şehir ve kırsal kesiminde geçmişte rastlanılan birtakım uygulamalar:

6 Mayıs günü Hıdrellez günü olup bir gün önceden genç kızlar, gelinler toplanır. Her biri belli bir düğme ya da işaretli küçük eşyayı bir çömleğe koyar. Çömleği gül ağacının dibine gömerler. Hıdrellez günü erkenden kalkıp, bahçelerini ve evlerinin önünü temizlerler. Bir suyun ya da pınarın başına gidip dilek dilerler. Evi olmayanlar, su başına küçük bir ev yapıp dilekte bulunurlar. Eski hasırlar yakılarak üstünden atlanır. Bundan sonra akşamdan hazırlanan çömleğin başına gelinir. Çömlek çıkarılır ve içerisinden çekilen her eşya için yazılı ya da sözlü mani okunur, eşya sahibine verilir, oyunlar oynanır ve eğlenilir.

- Bu günde kırmızı küçük keselerin içine bozuk para konur ve uçları iple bağlanır. Kesenin ağzı bağlanmadan açık olarak gül dalına asılır. Kağıtlar da para ve bilezik şeklinde kesilerek bir ipe dizilir ve güle asılır. 6 mayıs sabahı gün doğmadan gül dalından alınan bozuk paralar aile fertlerinin cebine paylaştırılır. Kağıt bilezik ve paralarda yastığın altına koyulur. Böylece o yıl bu kişilerin parasız kalmayacağına, yokluk görmeyeceğine inanılır.
- Genç kızlar kısmetlerinin açılması için gül dalına beyaz bir mendil asarlar.
- Su kenarlarına tuğla ve taşlardan küçük ev yapılır ve önüne araba niyetine bir demir parçası konur. Bunlar 6 mayıs sabahı gün doğmadan bozulur. Böylece güneş ışığının üzerlerindeki uğuru bozması engellenmiş olur.
- Genç kız ve erkekler dileklerini yazdıkları kağıtları suya bırakırlar.
- Gençler bir ateş yakar ve genç-yaşlı, kadın-erkek herkes ateşin üzerinden atlar. Böylece ruhların temizlendiğine inanılır. Tüm kötülüklerden, uğursuzluklardan bu şekilde arınılır.
- Hıdrellez günü evler süpürülmez, bulaşık yıkanmaz ve 5 mayısı 6 mayısa bağlayan gece yatılmaz. Evler süpürülürse evde o yıl böceğin çok olacağına, bulaşık yıkanırsa sabuna dokunulduğundan sümüklü böcek ve salyangozların çok olacağına inanılır. Gece yatılırsa tüm yılın hasta olarak yatakta geçirileceği inancı vardır.
- Hıdrellez kutlamasının dönüşünde sözleşen genç kız ve çocuksuz gelinler bir evde toplanırlar. Bir gün önceden içine su doldurulan ve komşulardan toplanmış yüzük, çivi, iğne ,kalem v.b eşyalar atılan toprak çömlek ortaya konur. Evin genç kızının başı kırmızı bir örtüyle bağlanılarak çömleğin içindeki şeyler teker teker çektirilir. Bu sırada bir yandan da genç kızlar, kadınlar maniler söyler. Böylece kızın bahtının açılacağına inanılır.

Günümüzde Aydın’da hıdrellez, nevruz gibi geleneksel kutlamalar resmi kurumlar ve sivil toplum örgütlerince yapılmaktadır. Halk arasında anlam ve işlevlerini yitirmiş olduklarından yukarıda saydığımız uygulamaların birçoğuna günümüzde rastlanılmamaktadır..


GENCER

Aydın’ ın ilçe ve bucaklarında dini bayramların ikinci gününe “Gencer “ adı verilir. Gencer, daha çok, çarşıya çıkmayan genç kızların ve kadınların ilçe ya da bucak merkezlerine
gelip gezmesi, kendini göstermesi, alış veriş etmesi için düzenlenmiş bir gün işlevini yerine getirmesi açısından önemlidir. Çarşıya gelen gençler alış veriş eder, şeker, macun, helva gibi benzeri yiyecekler alır, salıncak ve dolaplara binerler. Karlı şerbetler, limonatalar içerler ve köylerine dönerler.
Geçmişte özellikle Nazilli, Kuyucak, Yenipazar ilçelerinde rastlanan bu gelenek günümüzde önemini yitirmiştir.